Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1510

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1515

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1537

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1538

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1539

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1510

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1515

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1537

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1538

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1539

Oğuzhan KANDEMİR – Milat Gazetesi
[email protected]

Âdem olmak secde etmekle başlar, yaratana nefsin köle edilmesi şükür ve teslimiyettir. Bir iddiadır ve ispatı gereklidir. Toprağa basan her ayak ve düşen her damla kan, geldiği ve gideceği yeri hatırlatır. Bu bilinci kuşanan her ruh emanetinin visalini bekler. Cism-u canın müstevdi ikametgâhı arzın sahiplik iddiasına başkaldırıdır.’’O’’nun yolundan ayrılmadan ‘’O’’nun  “Çık oradan. Artık sen kovuldun. Kıyamete kadar sana lanet olsun” (Hicr 33-35) ayetleriyle lanetlediği şeytanla mücadelesidir. Yaradılışla başlayan ve nefsin kendi kıyameti/ölümüne kadar devam eden ‘’var olma’’  gereğidir. Ve bu gerekliliğin ispatı mükellefiyetlerinin ruhun bedene hükmetmesiyle vücut bulur.

‘’Kun fe yekun’’ emri mucibi gereği sur’un üflenmesiyle emrine arz’ı sunana şükrün tesbihatı bilinciyle alınan nefes ibadet hükmündedir. Yaradılış, şükür ve teslimiyet ile başlayan bu yolculuk mirasımız ve vasiyetimizdir.

Bir yoldur âdem olmak…

Alır gidersin başını. Çakıl taşları toplarsın belki, geldiğin yeri unutmamak için geçtiğin topraklara bırakırsın dönüş yolum olsun diye. Lakin bilirsin nereye gidersen git dönüş ‘’O’’na dır.Ve topladığın her çakıl taşı heybende biriktirdiğin geçmiş zamandır.Zaman tükendiğinde geriye sadece yol kalır,sen ve tükettiklerin o güzergahın kutsiyetini anlamlı kılmak adına yürüdüğünü unutmadan öylece gidersin.

Bir bahardır âdem olmak…

Kanlı coğrafyaların umududur. Bir ses, bir nefes kadrajda tebessüm eden bir sabidir. Soğuğun, korkunun ardından kanadı kırık serçenin beklediğidir. Sen baharı götürürsün gittiğin zaman. Tomurcuğa su taşıyan damar olmanın sevincidir yaşadığın, ilk cemre düştüğünde kanatlanır sevdan, belki bir gece ayazı vuracak kopartacaktır seni bedeninden. Lakin bilirsin bir çiçek düşmeden gönüle baharın muştusu düşmez dillere.

Bir katre gözyaşıdır âdem olmak…

Ruhun vücuttan intikamıdır gözyaşı. Susuzluğunu, suskunluğunu, acını, açlığını haykırarak ama ses çıkarmadan, hakikat kılıcının kabzasından çıkarken kestiği metal gibi vakarla. İnsan olmanın, kayıtsız kalamamanın direnişidir. Ve yine bilirsin her direniş bir vücudu esareti altına almış ruhta başlar. Süzüldüğünde anlarsın, avuçlarına değdiği anda bir uyanış başlar, sorgularsın sonra.’’Kalu bela şehidna’’dediğini anımsarsın, utanarak hıçkıra hıçkıra bir direniş müjdelersin şehadetine.

‘’Âdem olma’’ olma bilincinin hükmettiği iki beden Adem Özköse ve Hamit Coşkun kardeşlerimiz komşu coğrafyada yaşanları resmetmek için İblid’e gitmişleridi. Zulmün son bulması ve zalimin yaptıklarını dünyaya duyurarak acıların dinmesini kendilerine görev bilmiş bu iki âdem maalesef şuan zor şartlar altında imtihan vermekteler. Yapılması gereken ne varsa yapılıyordur elbet. Bize düşen bu kardeşlerimizin sahip olduğu bilinçle bulundukları zor şartlardan kurtulması için dua etmek.’’Ben’i Âdem’’ in kurtuluşu için ‘’âdem olmak’’ bu gerekliliğin resmidir.

Fiemanillah…