Biz Kardeşler Topluluğuyuz… (video)


Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1510

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1515

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1537

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1538

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1539

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1510

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1515

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1537

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1538

Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /var/www/vhosts/medeniyetdernegi.org/httpdocs/wp-content/themes/medeniyet/functions/theme-functions.php on line 1539

Hazreti Muhammed’in (SAV) örnek şahsiyetinin ve O’nun getirdiği ilahi mesajın, insanlığın kurtuluşunun yegâne anahtarı olduğunu İnanmaktayız. 2012 yılının aynı ‘’Kardeşlik’’ temesıyla bu yılki kutlamaları daha da anlamlı hale getirdiğine inanmaktayız ve görüyoruz ki  “Kutlu doğum haftası kutlamalarında yaşanan sevgi seli ve coşku, bunun bir yansımasıdır”.
Hz. Peygamber’in (SAV) getirdiği kutlu mesajla, kötülüğün karşısına iyiliği, zulmün karşısına adaleti, kin ve nefretin karşısına sevgi ve kardeşliği inşa ettiğini bilmetteyiz, “Peygamberimiz (SAV) gerek yaşantısı, gerekse taşıdığı evrensel değerler ile insanlığa yol gösterici olmuştur. Karanlıklar O’nun getirdiği ilahi ışıkla aydınlanmıştır. O, huzur ve barışın teminatıdır. Daha güzel bir dünyayı ancak O’nun getirdiği değerlere sahip çıkarak tesis edebiliriz. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Peygamber Efendimiz’i yeniden anlamanın önemli fırsatlarından biridir. Bu hafta, Efendimiz’in örnek yaşamını ve ilahi mesajlarını gerçek manasıyla idrak etmenin vesilesi olmalıdır.”

Bugün İslâm coğrafyasının bir ilim ve medeniyet coğrafyasından bir zulüm ve mazlûmiyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebi, kardeşlik ahlâkı ve kardeşlik hukuku ihlâlidir. Oysa kardeşlik hukukunun çiğnendiği bir Müslüman dünyayı, kardeşlik ahlâkının zedelendiği bir İslâm dünyasını Yüce Rabbimiz ateş dolu bir çukurun kenarında yaşamak olarak değerlendirmiştir. Böyle bir yaşam her an ateş dolu çukura düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu tehlikeden kurtulmanın yolu, her şeyden önce müminlerin kardeşliğinden geçmektedir. Bunun için kalpler arasında ülfetin sağlanması ve Cenâb-ı Hakk’ın nimeti sayesinde kardeşler olduğumuzu bir kere daha hatırlamamız gerekmektedir. Çünkü bizim kardeşliğimiz Yüce Allah’ın bize en büyük lütfu, ikramı, ihsanı ve nimetidir.

İslâm kardeşliği soy, sop, ırk, renk, dil, bölge ve asabiyet temelinde bir kardeşlik değildir. Menfaat temelinde bir kardeşlik hiç değildir. Yüce değerler ve yüksek idealler etrafında bir kardeşliktir. İman ve takva ekseninde bir kardeşliktir. Yüce Rabbimizin ifadesiyle “Müminler ancak kardeştirler.” (Hucurat, 49/10).

Bir mezhebe, bir meşrebe, bir ideolojiye olan aidiyet ve mensubiyeti bizi asıl kardeş kılan İslâm’a olan mensubiyetin önüne geçirme hareketlerinin, İslâm coğrafyasında yaygınlaşması kardeşliği yeniden inşa etmek için seferber olmamızı gerektirmektedir. Öyle ki Allah yolunda hizmet için meydana gelmiş birlikteliklerde dahi kardeşlik ahlâkı ve hukuku zaman zaman göz ardı ediliyor. Rahmet-i ilâhiyi bile kıskanarak birbirinin cennetinin yolunu kesmeye çalışan kardeşlerin sayısı çoğalıyor. Kibir, buğz, öne geçme, riyaset, gıybet gibi yürekleri kemiren ve ihlası eriten duygular, insanların içinde kol gezip bulduğu bütün güzellikleri talan ediyor.

Evet, biz Müslümanlar için daima bir geçici ve küçük; bir de kalıcı ve büyük aidiyet ve mensubiyetlerimiz olmuştur. Bir aileye, bir ırka, bir gruba, bir mezhebe, bir meşrebe, bir cemaate, bir ideolojiye olan intisabımız ve mensubiyetimiz geçici, küçük mensubiyetlerimizdir. Asıl büyük aidiyet ve mensubiyetimiz, İslâm ailesine olan mensubiyetimizdir. Önemli olan şairin “İntisâbım tâ ezeldendir Cenâb-ı Ahmed’e” dediği gibi doğumunun 1441. yıl dönümünü kutladığımız Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sas) olan intisabımızdır. Tarih boyunca Müslümanlar için en büyük tehlike, küçük mensubiyetleri kimliğe dönüştürerek bu büyük mensubiyetin önüne geçirmeye kalkışmak olmuştur. Irkçılık, mezhepçilik, meşrepçilik ve cemaatçilik üzerinden kardeşlik hukukunu çiğnemek ve bizi kardeş kılan değerleri yok saymak, aslında Peygamber Efendimize olan intisabımızı hep gölgeleye gelmiştir.

 

Bu duygu ve düşünceler içerisinde Kutlu Doğum Haftasının bütün Müslümanların gönlünde kardeşlik duygusunun ve kardeşlik coşkusunun yeniden filizlenip yeşermesini, bütün davranışlarımızda kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukukunun yaşanmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyor; başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere bütün İslâm dünyasının Kutlu Doğum Haftasını kutluyorum. Cenab-ı Hak’tan en büyük niyazımız, Sevgili Peygamberimizin sık sık özlemini dile getirdiği kardeşler topluluğu olmaktan hiçbir zaman uzaklaşmamaktır.

Fatih AYHAN

 

<